Nerden başlasam neresinden tutsam da yaşadığımız tüm o güzel duyguları buraya nakşedebilsem?
Birlikte geçirdiğimiz çok güzel 5 günü sözcükler karşılar mı bilemiyorum. Bence en güzel tatillerimizden biriydi. Gerçekten bazen sana daha çok aşık oluyorum. Bu onlardan biriydi. Yüreğim alev almış gibi... Cayır cayır aşkınla yanıyor. Aşkımız bunu hak ediyor.
13.01.2015
Ankarada buluşup bilet bulamadıktan sonra 3 saat otobüs yolculuğu yapmamız yht'nin bize hediyesiydi bence :) seninle tüm yollar kısalır, ömrüm uzar. Neyle karşılaşacağımızı bilmeden gittik, gittik, gittik. Güzel günlere çevirmişiz rotamızı. Sana aylarca çok çektirdim farkındayım. Keşke olmasam... Bu bana acı veriyor. Ama bundan sonrası her şeyin telafisidir belki? :)
Akşam özgelerde şarap içtiğimizde ilk defa yanında -sana aşıkken- sarhoş oldum. Bilmem fark ettin mi? O akşam benim için ince bi perdenin arkasında gibi. Ne konuştuk ne yaptık tam bilemiyorum. Mutluydum ve seni seviyordum. Yanındaydım. Gözlerine bakıyordum. Konuşulanlar önemsizdi. Sen yanımdaydın. Kalbime oturmuştun. Kalbim bu konuğunu çok sevdi, hemen onu içeri aldı. Ateşiyle ısıtmak, sarmak, sarmalamak istedi. Karşılaştığı şey öyle güzeldi ki...
14.01.2015
4 gün boyunca müzeye gitmek için çabaladık. Uyumaktan bunu başaramadık belki ama müzeye gitmekten daha çok eğlendik bence :) Gece beraber uyumak, yanımda olman çok güzeldi. Hep orada kalmak istedim. Orada, senin kollarında... Sabah hiç olmasa.
Öğlen Los Amigos'ta kahvaltı yaptık. Dışarda oturmasak 5 üzerinden 5lik bir kahvaltı diyebilirdim ama 5 üzerinden 4 olsun, çünkü üşümekten nefret ediyorum. Ben yaz çocuğuyum soğuk hiç istemiyorum. Gerçi bizim kafalarımız birbirine değse bile ateş çıkıyor. Sahi o nasıl oluyor ya? :))
Çarşamba günü babaanneyle tanıştık. Merve'den çok onun için gitmişiz gibiydi. Yaşıları seviyorum. Gençlerden daha çok seviyorum. Kendimi biraz beğendirmem gerekiyormuş gibi de hissetmedim desem yalan olur. Sen o kadar tatlısın ki herkes bayılır mı bir insana :) Hakkında şuana kadar arkadaşlarımdan hiç olumsuz bir şey duymadım. Hep seni övdüler, iyi şeyler söylediler. (Uzun saçın hariç tabi :)) )
Senin babaanneni düşündüm sonra. Ne düşünecek hakkında, ne diyecek? Beni sevecek mi? Bilemiyorum çok zor. En zoru babaannenle tanışmak galiba :)
Sonrası akşam merveler isalar geldi. Rakı, bira alındı. Hayatımda ilk defa rakı içtim. İçemicem sandım, insanlar o kadar korkutmuş ki... Daha farklı bekliyordum açıkçası. Arkadaşların, arkadaşlarım hep birlikte olmak harikaydı. Herkesin kaynaşması, konuşması... :) Bayıldım, bunu hep yapabilsek. İlerde istiyorum ki misafirimiz eksik olmasın. Sürekli birileri gelsin gitsin. Bereketimiz artsın. İkimizin de gönlü o kadar zengin ki vermeye doyamıyoruz. Ben bunu ömür boyu yapmak istiyorum :)
Özge'nin İsa'yı kilitlemesi, Özge'nin Cavitle durmadan dertleşmesi, Ali'nin İsa'yı kıskanması, Merve'nin tatlı sohbeti, senin bana surat yapmaların, benim karşılama oynamam...
Bu 14 bir harikaydı dostum!
Keşke gece bana küs yatmasaydın. Uykunda bile nasıl trip atmayı becerdin hiç bilmiyorum. Eşek gibi uyudun, uyumadım desen de ben seni izledim. Uyudun ki bir ara rüya gördüğüne bile eminim. Bir ara sarıldın o çok huzurlu bişeydi. Hep öyle olması gerekiyordu. Kolların beni hep sarmalıydı. Çünkü sana seviliyorum, seni seviyorum :)
Yine geç kalkıp duş aldık ve Mervelere kahvaltıya gittik. İkindi yemeği desek daha doğru olur gerçi. Elimi hiçbir şeye süremedim. Sen bile birsürü şey yaptın. Ben de becerikli gelin olmak istiyorum. İnsanlar yaptıklarımı beğensinler, oy maşallah desinler. Böyle hiçbir şey beceremeyen kızlar gibi gittim içerde oje çıkardım ya. Pöff.. Ayrıca o ojeler de iğrençti. Simli simli tırnağımın canını aldılar. O kahvaltı da güzeldi ama ertesi gün senin hazırladığının yerini tutamazdı.
Gece dışarı çıktık Traveller's'a gittik. Sevdim ben orayı. Muhabbet edemicez sandım bir an. Ama yine çok eğlendim. Senin ilk defa bira içemediğini gördüm. Heh ne tatlıydın :) Biz olmak ne kadar güzel Allahım. Onun o gözleri, kirpikleri bile beni seviyor. Daha ne isterim...
Eskişehirdeki son günümüz. Bitmesin istedik ama her güzel şeyin maalesef bir sonu var.
Yine evde mallanmaktan vakit kalmadı. Kahvaltı çok güzeldi. Bebeğimin elinin değdiği her şey çok güzel zaten. Biber kızartması, patates, sosis, yumurtalı ekmek, nefis bim çayı :)
O sabah olanları buraya tabiki yazamam ama çok kıkırdadık çok. Şapşal :))
Özge'yi bıraktık, waffle yedik (kusmadığıma dua ediyorum), kestane yaptık, film izlemeye çalıştık, özgeye nasıl çıkmaya başladığımızı anlattık. İnsanlara seni anlatmaya bayılıyorum. Durmadan anlatsam, anlatsam, anlatsam...
Kopmuş'ta elimden tuttuğun günden itibaren her saniyeyi anlatsam...
Seni nasıl sevdiğimi, yaptığın fedakarlıkları, hastalıklarımı, otobüsleri, her şeyi anlatsam...
En çok da her zaman elimi nasıl tuttuğunu...
Seni Seviyorum Sevdiceğim.
