11 Ekim 2020 Pazar

Bekleyiş

 Yıllar sonra buranın varlığını unutmuşken bir yerlerden kopup gelmesi... Okuduğum yazılarımla sana ne kadar aşık olduğumu bir kez daha anımsamam... Seni seviyorum adamım. Aramızda 8000 km. de olsa 10.000 km de olsa kalplerimizin bitişik olması önemli olan. Hayat hiç ummadığımız şeyler getirebiliyor. Bundan sonra ummadığımız şeyler hep bizim mutluluğumuza olsun inşallah. Çok bekledik, bence bunu hak ettik. Etmedik mi :) 

14 Temmuz 2017 Cuma

24 oldum. 10/07/2017

Aşk bir sebepten gir dünyama...
İyi ki girdin sebepsiz dünyama aşk.
Bana en güzel anılarımı yaşattın, yaşatıyorsun. Seninle yaşamaya, nefes almaya doyamıyorum. Zaman seninle su gibi akıp gidiyor maalesef durduramıyorum. Fotoğraf çekmeyi bu yüzden çok seviyorum. O anları saklıyorum, tekrar yaşayabiliyorum :)

Evet. Bana inatla doğum günüme Giresun'a gelemeyeceğini söyledin. İstanbul planı yaptın, olmadı. Giresun olmaz dedin. Gelmiyorum dedin. Dersim var dedin. Yol uzak dedin. Sen gel dedin. Ama ben inanmadım. Geleceğini biliyordum. Bir ara gelmeyeceğine inanmıştım taa ki cumartesi akşamı evde kalmadığını söyleyene kadar :) çok sıkıştırdım seni ama yapmamamam gerekiyormuş, dayak yiyecektim heheh. (Sen bu sırada tırdaymışsın.)

9 temmuz. Saat 2yi geçerken biri girdi odama. Ben biliyodum desem de o an ki mutluluk yaşanması gereken birşey. Uzak uzak uzak dediğim sevdiğim bir anda karşımda beliriyor. Işınlanmayı bulmuşsun gibi sanki :)
Sonra araba kiraladığını öğrendim. Beni mutlu etmek için. Benim için ya😊


Ordan nereye gittik? Kökev'eeeeee :) seninle bin kez gitmek istediğim yer. Hafif yağmur çiğsele de beraber orda olmak harikaydı. Ve ilk defa sesini çıkarmadan fotoğraf çekindin benimle birsürü. Nasıl mutlu oldum anlatamammm. Birsuru güzel anı çünkü ❤️


Sonra tutturdun Akçaabat'a gidelim diye. Evet mantıksızdı. Ben tabiki bik bik bik seni vazgeçirmeye çalıştım. Ama güzel oldu ^_^ seninle upuzun yollara çıkmak istiyorum. Hannn hannn diye araba sürüşünü izlemek istiyorum.


Akçaabatta güzelce yemeğimizi yedik. Sen siyah gömleğini ve pantolonunu giydin. Bana kendini beğendirmeye çalışmana da bayılıyorum. Yaa eşek seni çok seviyorum. Dönüşte yolda durup güneşin batışını izledik. Başımı omzuna koydum. Orada saatlerce kalabilirdim. Huzur dolu, aşk dolu, sen dolu bir 10 dakikaydı. Beni senin için yaratmışlar. Seni de sadece benim için :)


Yolda bu heykelcikle fotoğraf çekindik. Çünkü kendisi bizim için önemli. Biz Karadeniz müziğini çok severiz bayılırız 💝


Evet günün en saçma şeyi Ordu'da gitmekti eğlenmek için (çünkü sen Ordu'yu büyükşehir sandın oysaki Giresun'un yüreği büyük kıps dndksv)
Saçmaydı canım ama mutlu olmadım demedim. Çok mutlu oldum. Sevdiğim arkadaşlarım, sen, uzun zaman sonra içtiğim bira, benim için oluşmuş bir an... Pat diye ortaya cikiveren pasta. Saat 00:00 olduğunda sana sarılışım... Bunların hepsi benim için o kadar güzeldi ki. İyi ki doğdum ve iyi ki seninle karşılaştım. Dünyanın en şanslı insanıym ben. Her şey için çok teşekkür ederim. Hayatıma girip beni sevdiğin için. Kalbime dokunduğun için...


10 Aralık 2016 Cumartesi

Sana

Seni anlatmaya doyamıyorum. O kadar güzel bi duygu ki... Hep seni anlatsam, senden bizden bahsetsem. Aşığım be çocuk sana.
İçimde sana büyüttüğüm papatyalar kocaman oldular. Artık orası çok güzel bir bahçe. O bahçede hep seninle el ele olmak istiyorum...

1 Temmuz 2016 Cuma

Hopa Gezisi

Annemle ne zamandır Hopa'ya gitmek istiyorduk. Kısmet ramazandan önceki haftasonunaymış. Biraz sıkış tıkış oldu ama yine de değişiklik güzeldi. 

Giresun-Hopa yolundaki otobüsler tam bir işkence. Köy dolmuşundan beterler, buldukları her yerde duruyorlar. Şıp diye gidebileceğimiz yolu 6 saatte gittik. Neyseki yolda Batu da bizimleydi. Midesi çok kötüydü ama yine de yanımda olması güzeldi :)


Gelince hemen Başköy'e çıktık. Başköy (Higi) arabayla 15 dakika falan sürüyor. Köye göre yolları yapılı ama yine de biraz mide bulandırıcı. Oraya çıkınca yaylaya çıkmış gibi oluyorsunuz. Havasıyla bunu size hissettiriyor. Neyse akşam yattık uyuduk. Sabah pencereden bakınca şu ilk fotoğraftaki manzarayı gördüm :) Çok güzel değil mi?



Gün içinde köyü gezdik Sonay teyze ve akrabalarıyla. Karabaş da bize eşlik etti.



Yol sonunda mahallede oturan bu hanımlara denk geldik. Misafir bekliyorlarmış, biz de tanrı misafiri olduk. İlk defa hamsili ekmek yedim. Böyle baharatlı, biraz ağır bi tadı vardı. Teyzeler aralarında sürekli lazca konuştular. Annemle ben de turist gibi bakakaldık. Anlamıyoruz sonuçta. Arada birileri tercüme ediyor ama hızlarına kim yetişir :)


Son gün de Batu beni Pançol'a çıkardı. Pançol, Kazım Koyuncu'nun köyü. Batuların da köyü :) Çıkarken mezarlığı da ziyaret ettik. Yeri çok güzel. Kazım'a çok yakışmış. 

Diğer fotoğraflar telefonda kaldığı için şimdilik bu kadar :) Hopa'nın köylerini güzel dolaştım diyebilirim. İnşallah yolunuz oralara düşer.

23 Şubat 2016 Salı

23 şubat

Sakarya'da bir kez daha asik oldum. Durup dururken kiz alicam seni demesine mi, bak bu öpücük yanima hemen gel diye dedikten sonra simdi seninle otobüse binsem olur mu demesine mi asik oldum bilmiyorum. Gozumde. gittikçe büyüdü guzellesti sevgilim... 10 dakika triplesiyoruz o bile güzel geliyor. Mesafeler yüzünden mi boyle olduk aşktan kafayi mi yedik?
O koca dudaklari, acik kahve gözleri, bana iri iri bakarken kirpiklerinin uzunluğu... Alnini kiristirmasi, gülüşü... Bir insanin her hareketini ezbere bilince artik o sen oluyorsun sanirim.
Beni surekli kandiriyor, ben de saf gibi her seferinde inanip kaniyorum. Tamam bazen aklim aliyo da dalga geçebileceğini sezebiliyorum ama genelde yok :) ben ömrümün sonuna kadar saf gibi Kanmak istiyorum. Askina, sözlerine, sevgisine...

18 Haziran 2015 Perşembe


Aşkımızı kazıdığımız bir ağaç var artık. Amasra'da. O denize bakan en güzel yerde. 
Bu ağaca zaman nasıl etki eder bilmiyorum ama bizim aşkımız sonsuza dek sürer umarım.
O denize bakan en güzel haliyle...

Haziran / 2015